Sanat, entelektüel sermaye ve EXPO

Sanat, entelektüel sermaye ve EXPO

Hasan Bülent Kahraman, geçen haftaki Pazar Sabah’ta çok önemli bir noktayı dile getirdi. “Bienal 2011: Sanat, politika, haz” başlıklı bu yazı “İstanbul Bienali 2011” vesilesiyle kaleme alınmış.

Bakın ne diyor bu yazıda Hasan Bülent Kahraman:”Bir büyük kent, eğer metropol olmak, eğer, bırakın dünyanın kültür haritasını, sermaye haritasında bir nokta olmak istiyorsa, yolu yok, sanatsal etkinliklere yatırım yapmak zorundadır. Entelektüel sermayesini artırmayan bir kentin, başka bir alanda başarı kazandığı görülmemiştir.”

Sanatsal etkinliklere yatırım yapmak ve entellektüel sermayeyi artırmak, her şeyden önce bu işe uygun atmosferi yaratmakla mümkündür. Uygun atmosferin ilk ve olmazsa olmaz şartı, barış içinde, kavga etmeden tartışabilmektir. Bu da demokrasi kültürümüzün gelişmesini zorunlu kılar. Ön yargılardan arınmış, ideolojik saplantıların dışına çıkmış, korkularından kurtulmuş, kendine güvenen, her alandaki potansiyelinin değerini kavramış bir anlayış söz konusu atmosferin tesisi için gerekli değil midir?

Aslında konu bir hayli geniş, uzun konuşmayı hak ediyor. Ama bugünlerde, ‘nasıl olur da İzmir EXPO 2020’de başarılı olur’ sorusu, biraz öne çıkıyor. O halde ‘sanat açısından İzmir’i cazip kılacak unsurlar nelerdir’ diye düşünebiliriz.

Her şeyden önce özgün bir yaklaşıma ihtiyaç var. İzmir bu bakımdan fakir değil, ama önce entelektüel sermayenin önemine inanmak gerekir ki bu doğrultuda kararlar alabilelim. EXPO’nun karar verici mekanizmaları İzmir’i bu bakımdan değerlendirirken İzmir’e ve Ege’ye özgü neleri bulmalılar? Başka ülkelerin kötü bir taklidiyle çıkarsak sahneye, kaybetmeye mahkûm oluruz.

Yukarıdaki alıntıda ‘büyük kent’ ile ‘metropol’ ayrımına dikkat etmek gerekir. Ne kadar orijinal olabiliyorsak o kadar metropol iddiamız güç kazanır. Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) delegeleri İzmir’e geldiklerinde, Türkiye’ye, Ege’ye ve İzmir’e has bir şeyler aramazlar mı? Sıradan bir orkestra yerine onlara kendi orijinal müziğimizi dinletemez miyiz mesela?

O güne kadar birkaç orijinal müze oluşturamaz mıyız? Ege Medeniyetler Müzesi’ni hazır edemez miyiz? Özel sektörü ve kişileri müze kurmak için teşvik etmeye ne dersiniz? Biraz daha sanat galerileri açısından zenginleşsek iyi olmaz mı? İzmir’de sanat eseri koleksiyonu yapanlar var mı, bunlarla ilgili bir çalışmaya, bir döküme sahip miyiz?

Klasik sanatlarımız her yerde büyük beğeniyle izleniyor. Bunları derli toplu sergileyebileceğimiz mekânlar nerede? Bunların EXPO için bize ne ölçüde güç katacağını nasıl anlatalım?

6 Ekim Perşembe günü, İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, 2011-2012 sezonunun açılış konserini veriyor. Koronun değerli sanatçıları Erhan Parlat, Ümit Yazıcı ve arkadaşlarını hazırlık yaparken büyük bir heyecan içinde gördüm. Bu konseri EÜ AKM salonlarında izleyeceğiz. Türk müziği için konser mekanları daha çok AKM veya Sabancı KM. İzmir’in bir başka güzel konser mekanı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, Türk Müziği icrasına izin verilmediğini birilerine izah etmek zorunda kalır mıyız acaba? Acaba Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu bu yasağı kaldırmayı düşünür mü? Bu yasakçı anlayış, EXPO yolunda bizim en büyük zorluğumuz dersek abartmış olur muyuz?

Henüz düzgün bir çalışma ortamı sağlayamadığımız İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’na yer temin etmek ve Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Türk Müziği yasağını kaldırmak, metropol olmak, yani başka alanlarda da başarılı olmak için atılması gereken ilk adımlardır.

Başta İZKA olmak üzere İzmir’de herkes ve her kurum, sanatsal etkinlikleri gündemine alsa iyi olmaz mı?

http://www.stargazete.com/egebolgesi/sanat-entelektuel-sermaye-ve-expo-haber-386787.htm

Join the discussion