Tekelioğlu: “Müzakereler Sürsün Veya Sürmesin Kriterlerin Uygulanabilirliğini Sağlamak İçin Çalışacağız”

Tekelioğlu: “Müzakereler Sürsün Veya Sürmesin Kriterlerin Uygulanabilirliğini Sağlamak İçin Çalışacağız”

“AB hususunda temel düşüncemiz, Türkiye’nin eninde sonunda Birliğe üye olacağı yönündedir. Çünkü biz, AB normlarını önemsiyor ve bunları hayatın tüm alanlarında yaşanılır kılmak istiyoruz”

“İstanbul’da Türk-Alman Üniversitesi kuruldu. Benzer bir üniversitenin de Almanya’da kurulması için çalışmamız var. Bu konuyu notlarınız arasına alırsanız sevinirim”

AB Uyum Komisyonu Başkanı Prof Dr. Mehmet Tekelioğlu Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl’u TBMM’de kabul etti.

Kabul AB Uyum Komisyonu toplantı salonunda gerçekleşti. Ankara’daki görevine geçen Eylül ayında başlamasına rağmen bu ziyareti ancak gerçekleştirebildiğini ifade eden Pohl, kabulünden dolayı başkan Tekelioğlu’na teşekkür ederek söze başladı.

Türkiye’de olmaktan ve bu ziyareti yapmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Pohl, “Özellikle Avrupa Birliği konusu, Türkiye ile ilişkilerimiz açısından oldukça önem arz eden, bizim de ileri düzeyde ilgi duyduğumuz bir konudur. Ne yazık ki, son zamanlarda müzakere sürecinde belirgin bir duraksama gözlenmektedir. İstenilen ilerleme sağlanamıyor” dedi. “Son Almanya ziyaretinde, Başbakan Sayın Erdoğan’a, bu konuda Almanya’nın Türkiye’ye yardımcı olma isteği söylenmiştir. Ancak gerçekçi olmak gerekirse, ufukta da parlak bir ışığın belirgin görülmediğini kabul etmek gerekmektedir. Biz Türkiye’nin AB sürecini kolaylaştırmak istiyoruz. Çok iyi hatırlıyorum; Almanya’nın dönem başkanlığında üç başlık açılmıştı. Daha sonra başlık açılmadı.” Şeklinde konuşan Büyükelçi, konuşmasını Tekelioğlu’na bir soru yönelterek bitirdi: “Bu çerçevede, Türkiye’nin müktesebata uyum sağlama hususunda sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?”

Tekelioğlu da konuşmasına Pohl’ü tanımış olmaktan ve burada ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek başladı. “Görevinize Eylül’de başladığınıza göre ilk ziyareti bizim yapmamız gerekirdi. Ama ikimiz de yeniyiz. Ben de bu komisyon başkanlığına yeni seçildim. Geçen yaz genel seçimler, ardından Meclisin yeniden teşekkülü derken haliyle bir anlamda irademiz dışında gelişen mecburiyetler bu gecikmeye sebebiyet vermiştir. Benzer durumlar yaşadığımız için karşılıklı birbirimizi hoş görelim.”

İzmir Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Başkanı Tekelioğlu cevabi sayılacak konuşmasını geniş bir çerçeve içinde yaptı: “Almanya ile aramızda tarihi bağlar vardır. Türkiye’nin Avrupa’da siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel en önemli partneri Almanya’dır. AB ile ilişkilerin, arzulanan seviyede olmadığını biz de gözlemliyor, ama ileri seviyede seyretmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu sebeple Almanya’dan bazı taleplerimizin olması normal karşılanmalıdır. Özellikle sizin de temas ettiğiniz kimi konular üzerinde görüşümü aktarmak istiyorum.

Öncelikle başbakanlar seviyesinde görüşmelerin sürdürülmesini, bu bağlamda Sayın Başbakanımız’ın Almanya ziyaretini önemsiyorum. Her zaman karşılıklı ziyaretleşmeler ve görüş alışverişleri faydalı olmuştur, olacaktır. AB hususunda temel düşüncemiz, Türkiye’nin eninde sonunda Birliğe üye olacağı yönündedir. Çünkü biz, AB normlarını önemsiyor ve bunları hayatın tüm alanlarında yaşanılır kılmak istiyoruz. Çünkü bu normların tüm insanlığın temel normları olduğunu biliyoruz.

Kriterleri uygulama çalışmalarını iki ana düzlemde ele alıyoruz.

Birincisi müzakerelerin sürmesi için yapmamız gerekenler.

İkincisi daha içsel, öznel bir sebeple, müzakereler sürsün veya sürmesin kriterlerin uygulanabilirliğini sağlamak. Standartları yakalamak için teknik seviyedeki çalışmalarımız, müzakere başlayacakmış veya başlamış gibi kesintisiz şekilde sürdürüyoruz. Bu konuda parlamento, komisyon ve hükümet olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz.

Sürecin tıkanması iki ana sebep yüzünden olmuştur:

Birincisi Kıbrıs’la ilgili, ikincisi Fransa’nın Türkiye’nin Avrupa’daki yerini tartışmaya açan çıkışlardan kaynaklanan konulardır. Üzülerek ifade etmemiz gerekiyor ki, yer yer Sayın Merkel de bu çıkışlara katılmıştır.

Kıbrıs Rum kesiminin doğrudan engellediği fasıllar vardır. Ayrıca Fransa’nın engellediği fazıllar vardır. Biz bu konularda, AB gerekli adımlar atınca Türkiye’nin de gerekli adımlar atarak olumlu karşılık vereceğini söyledik. Özellikle Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargonun kaldırılması karşılığında liman ve havaalanlarımızı açacağımızı 2004–2005 yıllarındaki görüşmelerde söylemiştik. Bu konuda sizden anlayış bekliyoruz. Kıbrıs konusunda sürdürülen müzakereler New York’ta devam etmektedir. Sorunun çözümü için tüm iyi niyet ve gayretimizi gösteriyoruz. Çözümsüzlük iki topluma da yaramaz. Çözüm Rumlar için de iyi olacak. Süreci nasıl gördüğüme ilişkin soruya umarım cevap vermişimdir.

Ben içişleri bakanı değilim. AB Uyum Komisyonu Başkanıyım. Bakanlık düzeyinde görüşülmesi gereken konuları dile getirmem doğru olmayabilir. Ama bir parlamenter olarak kimi görüşlerimi size aktarmak istiyorum: Bunların en başında elbette vize konusu geliyor. Biz Türkler Almanya’yı seviyor, önemsiyoruz. Türkler Almanya’nın dostluğuna önem verirler. Alman dostlarımızın, kendilerinde olmadığı için, bizdeki terör sorununu mahiyetinin gerektirdiği yaklaşım ve seviyede anlayamadıklarını düşünüyorum. Terörün finansmanının engellenmesi konusunda dostlarımızın farklı adımlar atmasını istiyor ve bekliyoruz. Terör örgütleri, Almanya’daki demokrasi havasından da yararlanarak ve yasadışı yol ve yöntemlerle daha çok Türklerden para topluyorlar.”

İslamifobi ve orada öldürülen Türkler hususunda başka makamlarda başka yetkililerin Büyükelçiye mutlaka gerekli açıklama yapacağını belirten Tekelioğlu, sözlerini müşterek akademik çalışmalara dikkat çekerek bitirdi. “Dostça, karşılıklı konuşma imkânı bulmuşken başka bir konuya dikkat ve ilginizi çekmek istiyorum: Biliyorsunuz İstanbul’da Türk-Alman Üniversitesi kuruldu. Benzer bir üniversitenin de Almanya’da kurulması için çalışmamız var. Bu konuyu notlarınız arasına alırsanız sevinirim.

Bunun üzerine söz alan Büyükelçi Pohl, ikili ilişkiler açısından bu üniversitenin çok önemli olduğunu belirttikten sonra, İstanbul’daki üniversitenin çok önemli kalitede olmasını istediklerini ancak Başkan’ın kuruluş çalışmasından bahsettiği üniversiteden haberinin olmadığını, Almanya’da Türkiyat ve Şarkiyat alanlarında nitelikli araştırmalar yapan ve eğitim veren üniversitelerin bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle bitirdi: “İslam eğitimi veren bölümlerimiz, enstitülerimiz vardır. Biz farklılıklara hoşgörülü bir ülkeyiz. Ülkemizin birçok yerinde minareli camiler bile inşa edilmektedir. Terör konusunda kendi tecrübelerimiz vardır. Bu konuda Türkiye’nin yanındayız ve yardım ediyoruz. Bakanımız İstanbul’da teröre sıfır tolerans gösterildiğini söyledi. 1990’dan bu yana teröre destek verdiği saptanan 80- 90 dernek kapatılmıştır. Ama bilinmesi gereken en önemli şey şudur: Türkiye’deki terörün çözüm yeri Türkiye’dir. Vize konusunda müşteri memnuniyetini esas alıyoruz.” Büyükelçinin nükteli son cümlesi memnun gülüşmelere sebep oldu.

Join the discussion