Üniversiteler Platformu ve Öğrenci Merkezi

Üniversiteler Platformu ve Öğrenci Merkezi

‘Molla Kasım’la başım dertte’ desem yanlış anlaşılır. Onu sevmediğim zannedilebilir. Oysa öyle değil. Size hep doğruları söyleyen birini sevmez misiniz? Benim sıkıntım şu: Her yazımda bir eksik buluyor ya da ‘şu önemli konudan bahsetmemek de neyin nesi?’ diyerek beni sîgaya çekiyor. Fakat ben ne yapayım, yerim dar.

Davutoğlu, İzmir Üniversiteler Platformunun davetlisi olarak konuştu. Üniversitelerimizden öğretim üyeleri ve öğrencilerin ilgisi büyüktü Hoca’nın konuşmasına. ‘Hoca’ diyorum, zira Davutoğlu, Platformun dönem başkanı İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Mustafa Güden’in takdim konuşmasından sonra çıktığı kürsüde, Bakan şapkasını değil Hoca şapkasını gösterdi bize. Geçen hafta özetlediğim, tarih boyunca İzmir’e yüklediği manayı anlatırken, kim derdi ki bir siyasi şahsiyet konuşuyor? Davutoğlu benzer bir konuşmayı, Ak Parti İzmir İl Başkanlığının düzenlediği yemekli toplantıda da yaptı. Bu toplantıda İzmir iş âlemi, kanaat önderleri, kamu ve özel sektör temsilcileri, İzmir’in yazılı ve görsel basını, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinden geniş bir kitle vardı. Katılanlar Davutoğlu’nu neredeyse nefes almadan dinlediler. İzmir’e EXPO 2020 konusundaki destek sözlerine de şiddetli bir alkışla teşekkür ettiler.

Büyükelçiler Konferansında, YÖK Başkanı Prof. Gökhan Çetinsaya ile de bir sohbet toplantısı vardı. Gökhan Hoca, yükseköğretimde uluslararasılaşma üzerinde durdu. Yurt dışında 65 bin öğrencimiz olduğunu açıkladı. Uluslararasılaşmada İzmir’i bir merkez yapmak için gayretlerinin sürdüğünü açıkladı ve bu iş için Türkiye’de en uygun yerin İzmir olduğunu söyledi. Uluslararası öğrenci hareketinden Türkiye’nin % 0,6 yani binde altı pay aldığını söyleyen YÖK Başkanı bu oranı arttırmak için araştırmalarının sürdüğünü belirtti. İzmir Üniversiteler Platformunun çok hayırlı bir adım olduğunu ve yurt dışından öğrenci çekmek açısından Platformun gayet işlevsel olabileceğini hatırlattı.

Bu platform, sadece lisans öğrencileri için değil yüksek lisans ve doktora öğrencileri için de İzmir’i bir merkez haline getirmek için ortaya bir strateji koysa ve YÖK ile işbirliği imkanlarını zorlasa iyi olmaz mı?EXPO işi kadar önemli bu konu. Ben biliyorum ki bugün İzmir’deki üniversitelerde çok sayıda yabancı öğrenci var. Bana göre, İYTE, lisans eğitiminden çekilse ve bütün gücünü yüksek lisans ve doktora eğitimine hasretse çok daha iyi olur. Aslında kuruluş gayesi de bu idi. Üstelik burada hep söylediğimiz gibi, katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünleri için buna Türkiye’nin ihtiyacı var.

Büyükelçiler Konferansında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da birer sunum yaptılar. Her ikisi de kendilerine ayrılan süreye bakıp “bu kadar iş bu süreye nasıl sığacak” dediler ve Bakanlık faaliyetlerini anlattılar büyükelçilere. Binali Bey İzmir üzerinde de durdu. Bir de espri yaptı. “Bülent Ecevit köykent idealini gerçekleştiremeden göçtü bu dünyadan. CHP’liler liderlerine ne kadar bağlı olmalılar ki İzmir’i köykent haline getirerek bağlılıklarını gösterdiler” dedi. Ertuğrul Bey ise İzmir’in bir büyük müzeye kavuşması için gayretlerini ve önüne çıkarılan engelleri anlattı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru’nun eşi Dr. Canan Koru, Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği başkanlığını yürütüyor. Canan Hanım, İzmir’e gelen Büyükelçi eşlerine ve Bakan Beyin mütevazı eşi Dr. Sâre Davutoğlu’na ev sahipliği yaptı. Kemeraltı ziyareti, Kızlarağası’ndaki kahve, esnaf lokantasındaki yemek ve Hisar camiindeki namaz, Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı İlyas Gönen’le onun piri Fahrettin Gönen’i de memnun etti, çarşıya hareket geldi.

Ahmet Davutoğlu Karşıyaka’daki Şehit Diplomatlar Anıtını açtıktan sonra Ak Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığını da ziyaret etti. Çiğli İlçe Başkanı Adnan Yılmaz, Karşıyaka İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye “amma da şanslı Başkansın” diye takıldı. Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Aysel Solmaz Keskin’in hastanede yattığını öğrenen Davutoğlu, çay teklifini “hasta ziyareti daha makbul değil mi?” diyerek karşıladı ve eşi Dr. Sâre Hanımla beraber, bizlerin de şifa dileklerini iletmek üzere hastaneye koştu.

Join the discussion