Bir Devin Uyanışını İzmir’den Görmek

Bir Devin Uyanışını İzmir’den Görmek

Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu çok sayıda konuşma yaptı. Bunların önemli bir kısmını takip imkânı buldum. Mekân İzmir olunca, Davutoğlu, EXPO 2020 çerçevesinde bir İzmir profili çizdi. Bir şehir ve medeniyet uzmanı olan Davutoğlu, İzmir’i de o kadar güzel anlattı ki dinleyenler hayranlıklarını gizleyemediler. Şunu buradan yazmam lazım. Ahmet Davutoğlu, Ankara’ya taşınmadan önce İstanbul Bilim ve Sanat Vakfında bu konularla uğraşıyordu. Şehir ve medeniyet o kadar yoğun bir yer tutuyordu ki gündeminde, bir vakıf bünyesinde kuruluşuna önderlik ettiği üniversitenin adının “Şehir Üniversitesi” olmasına özel bir önem vermişti. Bugün Şehir Üniversitesinin kadrolarını Bilim ve Sanat Vakfında yetiştirdiği öğrencileri dolduruyor. Bir not daha ileteyim: Büyükelçiler Konferansı için İzmir’e gelen ve elçilerle bir sohbet toplantısında beraber olan YÖK Başkanı Prof. Gökhan Çetinsaya’nın bir önceki görevi Şehir Üniversitesi Rektörlüğü idi.

Konferansın Anakaradaki açılış toplantısına gittim. Burada Bakan Yardımcısı Naci Koru’nun verdiği bilgileri aktarmıştım. Ahmet Davutoğlu ise Konferansın hedeflerini anlattı. Muktedir ve müşfik bir devletin dış politika açılımından söz etti. Konferansın ana konusu olan ‘insani diplomasi’ konusunda örnekler verdi. Suriye’den can kaygısı ile kapımıza gelenlere “ölmek için daha münasip bir yer bulun” mu diyecektik diye seslendi.  “Vaktiyle Irak’tan gelenlere de kapımızı açmadık mı” dedi. “Somali’de yaptığımız insani yardım dillere destan olmadı mı” diye duygulandırdı dinleyenleri. “Arakan’a el uzatmak, oradaki mezalime dikkat çekmek bir insanlık borcu değil miydi” diyerek insani diplomasiden ne anlamamız gerektiğini belirtti. Başka örnekler de verdi. Libya’daki karışıklıklarda uçak ve gemilerle hem kendi vatandaşlarımızı hem başka ülke vatandaşlarını tahliye ederken gösterilen tutumun kudretli ve şefkatli bir devletten beklenen bir husus olduğunu vurguladı. “Filistin’de cereyan eden her olayla ilgilenmek ve oradaki mazlumlara el uzatmak tarihin bize yüklediği kaçınılmaz bir görevdir ve bir insanlık borcudur” diyerek insani diplomasinin en iyi örneklerinden birini sergileyen Türkiye’nin bütün dünyaya örnek olduğunu söyledi.

Başbakan Tayyip Erdoğan Büyükelçilere Ankara Palas’ta bir akşam yemeği verdi. Burada yaptığı konuşmada üzerinde durduğu hususlardan biri, iç politika, ekonomi ve dış politikanın eşgüdümü ve uyumu idi. Küresel krizin iç ve dış siyaseti yeniden şekillendirdiğini söyleyen Başbakan, “ekonomik kriz bazı ülkeleri uluslararası ilişkilerde harcama krizine sokarken Türkiye aksine bu harcamalarda bir kısıtlamaya gitmedi” dedi. Krizdeki Avrupa’yla yetinmeyip ülke ve ürün çeşitlendirmesi yaparak ihracatı arttırdığımızı söyledi.  “Aktif dış politika aktif büyükelçilerle mümkün” deyince de büyük bir alkış tufanı koptu. Büyükelçilere “bulunduğunuz ülkenin dışişleri bakanı ile ailece görüşme ortamı temin edebiliyor musunuz?” diye seslendi, “siz büyük bir ülkenin elçisisiniz, her ülke bizim iddia ve hedeflerimizin farkında olmalıdır” diye ilave etti.

Büyükelçiler Konferansında yaptığı konuşmalarda İzmir’i ‘ufuk şehir’ olarak niteleyen Davutoğlu, daha önce Kırşehir’i ‘tohum şehir’, Erzurum’u ‘kale şehir’, Kayseri’yi ‘zirve şehir’, İstanbul’u da ‘şehir’ olarak andığını söyledi. 1071’den hemen sonra 1081’de Çaka Bey’in İzmir’e geldiğini söyleyen Davutoğlu “doğudan gelenler için de batıdan gelenler için de ufuk İzmir’dir, atılan ok İzmir’i bulmalıdır” dedi. Asıl vurguyu şöyle yaptı: “Biz bir Balkan devletiyiz, Kafkasya, Orta Doğu, Avrupa, Asya, hatta Afrika devletiyiz, ama önce Akdeniz devletiyiz. İzmir bu anlamda ufuk şehirdir”. Bakanın verdiği bir bilgiyi sanırım İzmir’de çok az kimse bilir. Yirminci yüzyılın başında İzmir’den dünyanın yaklaşık 17 şehrine feribot seferi varmış. 32 dilde gazete yayınlanırmış. En büyük alkış, Davutoğlu, “EXPO için bütün bakanlık İzmir’in emrindedir” dediğinde koptu. İzmir’i Akdeniz’in feneri, yol göstericisi olarak tanımlayan Bakan, “İzmir’i eski canlılığına kavuşturmak bizim için bir görevdir” diyerek hükümetin bakış açısını da ortaya koymuş oldu.

Konferansa İsveç ve EXPO adayı Brezilya Dışişleri Bakanları da katıldı. Davutoğlu, “EXPO konusunda İsveç’i hakem yapalım, bir Avrupalı olarak bizi destekler sanırım” dediğinde salon kahkahaya boğuldu.  Ne Bakanın ne de Carl Bildt’in o gürültü içinde neler söylediklerini kaydedemedim.

 

Join the discussion