Hacivat Karagöz’ü, Karagöz Hacivat’ı şaşırtıyor…

Hacivat Karagöz’ü, Karagöz Hacivat’ı şaşırtıyor…

Karagöz-Nerelerdesin Hacivat, kaç zamandır yoksun, hasretinden prangalar eskittim.

Hacivat-Prangalar mı eskittin? Bırak şu çok bilmişliği. Sen bana bunun şairinden bahsetmiştin. Ahmet Arif miydi? Şimdi kendine mal etme.

Karagöz-Yok öylesine söyledim. Nerelerdeydin sen?

Hacivat-Market market geziyorum. Yorgunum. En ucuz süt nerede, peynir hangisinde, soğan patates nereden alınır, biliyor musun bakalım sen? Karagözüm, sen bana şu hayat pahalılığının sebebini anlatsana…

Karagöz-Hacı Cav Cav, ona enflasyon tesmiye olunur. Enflasyon arttıkça hayat pahalanır.

Hacivat-Kim artırıyor Karagöz bunu? Yoksa sen de var mısın bu işin içinde?

Karagöz-Yav Hacivat, ben de varmışım bu işin içinde? Bak nasıl, anlatayım mı sana?

Hacivat-Ah Karagözüm nasıl yaparsın bu yanlışlığı sen?

Karagöz-Her şeyin fiyatı artıyor biliyorsun Karagözüm. Ben de evde olsun olmasın çarşıda pazarda gördüğüm her şeyi alıp koyuyorum eve. Buna mala hücum diyorlar. Her şeyin fiyatı artıyor, ne yapayım? Böylece enflasyonun artışının bir sebebi de ben oluyormuşum, iyi mi?

Hacivat-Ben de ne bulursam alıyorum. Yani şimdi ben de mi suçluyum?

Karagöz- Biraz öyle Hacivat ama asıl suçlu bizi kimler idare ediyorsa onlar. Biz sadece kendimizi korumaya çalışıyoruz.

Hacivat-Zaten para yetmiyor Karagöz. Ne yapacağız bu gidişle?

Karagöz-Kazandığımız para bir artıyor fiyatlar beş artıyor. Kazandığımız az artıyor fiyatlar çok hızlı artıyor. Alım gücümüz her gün biraz daha azalıyor. Yani fasit daire…

Hacivat-O ne demek öyle?

Karagöz-Kısır döngü demek Hacivatım… Amma başımızdakiler düzelteceğiz diyorlar.

Hacivat- La havle… Bozanlar düzeltemez Karagözüm. Daha beter ederler. Enflasyonu düşürmek için eskisinden farklı bir yol gösteriyorlar mı? Yok. O halde düşüremezler. Yeni bir anlayış lazım.

Karagöz-Halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorlar Hacivat. Sen ne dersin bu söze?

Hacivat-O halk dediklerinin içinde benim gibi sabit gelirliler yok anlaşılan? Sahi Karagözüm, ezilmeyen halk nerede?

Karagöz-Neyse Hacivat, duydun mu, İsveç nam memlekette densizin biri Kuran’ı yakmaya kalkmış…

Hacivat-Töbe de Karagöz, o nasıl laf öyle…

Karagöz-Ah ah Hacı Cav Cav. Ne yapsak acep?

Hacivat-Kalk gidelim o memlekete. O âdemi bulalım. Kuran’ın hakikatini anlatalım. Cahil kalmış belli ki… Öyle buradan hain, alçak diye bağırmanın ne faydası var?

Karagöz-Hacivat istersen önce bir düşünelim, o âdemi bu yanlışa sevk eden ne? Senin benim suçum var mı o herifin bu hale gelmesinde?

Hacivat-Ne diyorsun Karagöz? Benim ne kabahatim var şurada oturduğum yerde? Amma senin kabahatin olabilir, ne de olsa okumuş yazmış adam sensin. Niye o tür cahillere ulaşıp da iki laf etmenin yolunu bulmadın? Niye bizim memlekette iyi işler yapıp da “gelin Müslümanlardan örnek alın” demedin? Müslümanlık adına hangi iyi işi yaptın da adamlar beğenmedi? Onlar beğenmeyebilir canım, ama sen iyi ve güzel işler yapsana. Karagöz bunları diyorum ama yine de o densize haddini bildirmek istiyorum. Bunun bir yolunu ancak sen bulursun. Götür beni o memlekete…

Karagöz-Haklısın Hacı Cav Cav… Bu arada üç aylara girmişiz, mübarek olsun. Artık Ramazan yaklaşıyor, seninle perdeyi paylaşırız, tamam mı?

Hacivat-Mübarek olsun Karagözüm. Seni göreyim üç aylarda sadece kendini gözetme sakın. Aç insanlar var, onları bul, elinden tut. Sana söz, ben de koşturacağım seninle. Bak sana bir şey anlatayım. Geçmişte mahallenin imamına etrafta yardıma muhtaç kimse var mı dedim, bilmiyorum dedi. Sakın onlara güvenme. Tembel adamlar, kendi çevresinde yoksa bile başka yerde de mi yok. Aldırmazlık… Karagöz sorumluluğumuz büyük. Bilesin…

Karagöz-Tamam iki gözüm. Sana bir şey soracağım. Son zamanlarda haydutlar kapladı ortalığı. Eline silah alan birilerini vuruyor. Köprüde vuruyor, restoranda vuruyor, otoyolda vuruyor. Haydutlar ahalinin malına mülküne çöküyor. Polis bile katil taşıyor, Bakandan çıt yok. Sen Sinan Ateş’i tanır mısın? Öldürüldüğünü duydun mu?

Hacivat-Duydum duydum. “Bizim olduğumuz yerde mertlere yer yok” diyen bir güruh var. Onlara arka çıkan hasbîlikten nasibini almamış olanlar var.

Karagöz-Yav Hacivat, hay Allah şimdi hatırlayamadım, birisi kızmış, gelin de bir evladımı alın, göreyim yiğitliğinizi demiş. Ortalık kızışıyor mu? Katil de bulunamadı hala?

Hacivat-Bak Karagöz, bazan saflığın tutuyor. O lafın asıl muhatabı Cumhurbaşkanı. Demek istiyor ki benim bir evladımı alırsan ittifak bozulur, bu bir. İkincisi güya bulmaya çalışanlar katili uzaklarda arıyorlar. Biraz etraflarına baksalar, bulabilirler. Gelelim üçüncüsüne, katili bulunca her şey bitiyor mu? Talimat kimden? Onu da Sinan Ateş’in dayısı faş ediyor: Asıl katil Meclis’te. Bakalım bu sözün altından nasıl kalkacaklar…

Karagöz-Vay vay vay… Sen neler biliyorsun Hacivat… Yav Hacivat haksızlıklar almış başını gidiyor. Sen ne derdin bir zamanlar, hatırla kuzum, “kendine yapılmasını istemeyeceğin bir şeyin başkalarına yapılmasına rıza gösterme” derdin. Şimdi mahkemeler haksızlık üstüne haksızlık yapıyorlar. Buna da vaktiyle bu haksızlıklara maruz kalmış olanlar seslerini çıkarmıyorlar.

Hacivat-Karagöz bazan benden de saf oluyorsun, ne demek seslerini çıkarmıyorlar… Bu haksızlıkları organize edenler kimler, bilmiyor musun? Geçen gün bir arkadaşım bana bir mesaj gönderdi. Sana olduğu gibi okuyayım mı? Dur bak, dinle: “Hacivatım, canım, ben çok karamsarım. Hem de uzun zamandır. Niçin dersen sana nasıl anlatsam, bilmiyorum. Anayasa Mahkemesine Yargıtay’dan bir üye seçilecekti. Yargıtayda adam yokmuş gibi tuttular daha önce bir dediklerini iki etmeyen, Yargıtayda tek bir dosyanın kapağını kaldırmamış olan bir savcıyı Yargıtaya üye seçtiler, ertesi gün de üç yüzden fazla üyesi olan Yargıtay üyelerinin yüz yedisinin oylarıyla Anayasa Mahkemesine seçildi adam. Hacivat, dikkat et, Yargıtay üyeleri gizli oyla seçtiler adamı. Bunlar kendilerini adam yerine koymayanların talimatlarıyla hiçbir mecburiyetleri olmadığı halde gizli oylarını verdiler adama. Yargıtay üyeleri talimatla hareket ettiklerine göre var gerisini hesap et.” İşte durum budur Karagöz.

Karagöz-Aaaa, bak şimdi hatırladım. Aynı şey Sayıştay için de geçerli. Birisini Bakanlıktan Sayıştaya atadılar. Sayıştayın işleyişinden bihaber birisi. Anayasa Mahkemesi Sayıştayı ilgilendiren davalar olursa aramızda bu işleri bilen biri olsun derdindeydi. Şimdi güya Sayıştaydan birisi var Mahkemede. Artık bu da olur mu denecek bir şey kalmadı.

Hacivat-Aklım karışıyor Karagöz… Yeter artık. Allah akıbetimizi hayretsin…Karagöz-Amin Hacı Cav Cav…

Join the discussion